İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde hocaların odalarının olduğu binada, sevdiğim bir hocamın odasındayım. Mezuniyetime daha bir yıl olmasına rağmen arkadaşlarımın “ben hâkim olacağım”, “ben yurtdışına gideceğim” gibi net ifadeleri beni fena halde ürkütmüş ve bir cevap arıyorum.
Hocamın masasının karşısındaki deri koltuğa gömülmüş, aralıksız bir şekilde gelecek kaygılarımdan, belirsizliğin yarattığı korkularımdan bahsediyorum. Mezun olup kariyerinde ilerleyen herkes ne kadar da kendinden ve seçtiği yoldan emin gözüküyor. Oysa ben daha ne istediğimi dahi bilmiyorum…
GELECEK KAYGILARINI ve BELİRSİZLİKLERİN YARATTIĞI KORKULARI BİR KENARA BIRAKMAK MÜMKÜN MÜ?
Hocam beni sabırla dinledikten sonra yıllarca unutamayacağım şu konuşmayı yapıyor:
“Kübracığım, daha yolun başındasın. Sanıyorsun ki bir yola girersem asla dönüşü olmaz. O yüzden hemen karar vermen gerektiğini düşünüyorsun. Oysa önünde uzun yıllar var ve hiçbir yol dönülmez değil. Mesela ben daha önce avukatlık yaptım, çok da keyif aldım. Ama şu anda akademiye dönüş yaptım ve avukatlıkta kazandığım deneyimden çok faydalanıyorum. Uzun vadeli ve belirsiz bir gelecek için endişelenmenin şu an için sana bir faydası yok. Biraz daha yakın adımlara odaklanmanı tavsiye ederim. Mesela şu an ortalaman kaç? 2.5 mi? İlk hedefin sınavlarına odaklanıp ortalamanı yükseltmek, 3’ün üstünde okulu bitirmek olsun. Çünkü ilerde seçeceğin yol henüz belli olmasa da opsiyonlarını açık tutmak önemli. Eğer akademik kariyeri seçer veya bir yerde yüksek lisansa başvurmak istersen geri dönüp ortalamanı düzeltme şansın yok. İlk adımını tamamladıktan sonra yine hep seçeneklerini açık tutarak ilerle. Mezun olur olmaz stajını başlat ama bir yandan da yüksek lisans programlarına başvur. Sen bu süreçlerde zaten az çok neden keyif aldığını yavaş yavaş anlayacaksın.”
Tabii üstünden uzun zaman geçen bir konuşmayı bu netlikte hatırlamam mümkün değil ama içeriği dün gibi aklımda. Zira bu konuşmadan sonra gerçekten de geleceğe dair kaygılarımı bir kenara bırakıp ortalamamı yükselterek mezun oldum ve stajla birlikte yüksek lisans programlarına başvurdum. Sonrası akademik kariyer ve severek yaptığım bir işin mutluluğu…
BU YAZININ AMACI ASLINDA BENİM NE YAPTIĞIMI ANLATMAK DEĞİL
Yazının amacı yolun başındaki tüm kararsız ve tedirgin hukukçu adaylarına bir hatırlatma yapmak: Sadece belirsiz bir geleceğe odaklanarak vakit ve enerji kaybetmeyin, şu an başarabileceklerinizi kaçırmayın! Uzun vadeli hedefler ulaşılmaz ve ürkütücü gözükse de hepsine giden yol ufak adımlardan başlıyor.
Lisans yıllarında özenerek baktığımız başarılı hocalarımız, deneyimli hâkimler-savcılar, meşhur avukatlar… Hepsi bir zamanlar öğrenciydi ve aynı kararsızlıkları yaşadılar. Bazıları yıllarca farklı mesleklerde çalıştı ve seçtikleri kariyer yolundan kimi zaman vazgeçtiler. İçlerinden yazar, politikacı, diplomat olanlar bile oldu.
KAFASI KARIŞIK OLAN ve “MEZUN OLUNCA NE YAPACAĞIM?” DİYEN HUKUKÇU ADAYI İÇİN
BİR YOL HARİTASI ÇİZELİM
(1) Lisans yıllarını dolu geçirmeye çalış. Bir hobi edin, yabancı dil öğren, bir kulüpte aktif rol al. Yurtdışı imkânlarını (ERASMUS gibi) araştır ve değerlendir. Seni kalabalıklardan ayıracak özelliklerini keşfet, çoğalt. Sadece öne çıkmak için de değil elbette. Hayatı çok boyutlu yaşamak ve bunun getirdiği zenginliğin keyfini tatmak üniversite yıllarında öğreniliyor.
(2) Not ortalaması önemsizdir diyenlere kulak asma ve notlarını yüksek tutmaya çalış. Ortalama her şey değil ama yeni mezun bir hukukçu için pek çok kapıyı açan bir anahtar. En prestijli yurtdışı burs programları, master programları veya akademik kadrolara kabul için ilk olarak not ortalamana bakılacak. Tüm bunlara ek olarak sıkı çalışma sayesinde hukuk nosyonun da sen farkında olmadan gelişecek.
(3) Mezun olur olmaz avukatlık stajını başlat. Doğrudan hakimlik-savcılık veya akademik kariyer düşünüyorsan dahi opsiyonlarını açık tutmak her zaman iyidir. İşini sevmediğinde elinde her zaman başka bir seçenek olsun.
(4) “Hangi mesleği seçmeliyim?” sorusu yerine öncelikle “Ne yapmaktan keyif alıyorum?” sorusuna odaklan. Bunun ilk adımı olarak da sevdiğin dersleri keşfetmeye çalışmanı tavsiye ediyorum. Tüm dersler yanında özellikle bu dersleri düzenli takip etmeye çalış. Bunun yanında hocalarınla iletişim kurmaktan, onlara danışmaktan çekinme.
(5) Meslek seçimiyle ilgili herkesi dinle ama her şeye inanma. Her meslekte iyi ve kötü deneyim yaşayan pek çok insan var. İyi veya kötü deneyimler çok şey anlatır ama neticede özneldir. Zaman, mekân, kişiler gibi pek çok değişken, deneyimleri etkiler. Her hâkim mutsuz, her avukat mutlu veya her akademisyen sıkılıyor değildir. Tabii ki her mesleğin ortak bazı realiteleri var. Ancak hangi mesleği seçersen seç, yaptığın işe değer katacak, anlam verecek olan sensin.
(6) Son olarak unutma ki hiçbir yol dönülmez değil. Bir hukukçu olarak yapabileceğin çok iş var. Başladığın bir işte keyif almadığında her zaman diğer seçenekleri deneyebilirsin. Aynı yoldan geçen pek çok hukukçu var. Yıllarca öğretim üyeliği yaptıktan sonra avukat olanlar, avukatlıktan gazeteciliğe geçenler ve daha niceleri.
UZUN VADELİ PLANLARI VE BELİRSİZ HEDEFLERİ BİR KENARA BIRAKARAK
YAVAŞ YAVAŞ SAĞLAM ADIMLARLA YÜRÜMEYE BAŞLAMAK YAPILACAK EN DOĞRU ŞEY
Sağlam adımlarla başlayan yolculuğunuzda, her dönemeçte kendinizi biraz daha tanıyacak ve hedefinizi yolda netleştireceksiniz. Hedefiniz baştan belliyse ne mutlu. Yola koyulmaya hazırsınız.
Yolculuğun keyfini çıkarmanız dileğiyle!