15 Kasım 2022 Salı
Kimden: ÖYKÜ OKYAY
Tarih : 15 Kasım 2022
Kime : Genç Hukukçu
Konu : YOKSA SİZ DE YOL AYRIMINDA OLANLARDAN MISINIZ? SERMAYE PİYASASI HUKUKU ÖZELİNDE BİR MESLEKİ GELİŞİM HİKAYESİ

Hukuk fakültesinin son sınıfında okurken öğrencilerin iki gruba ayrıldığını düşünürdüm. İlki, idealist, hangi alanda çalışmak istediğini ve bu alanda çalışmak için neler yapması gerektiğini bilen ve geç olmadan adım atanlar. İkincisi ise (benim de olduğum gibi) eyvah! hayat beni nereye sürükleyecek, acaba hangi alanı seçersem daha başarılı olurum diye hala kendini sorgulayanlar.

Hangi gruba dahil olduğunuzu düşünürseniz düşünün, size ilk ve en önemli tavsiyem “İngilizce” yeterliliği ile ilgili olacak.

 

KEŞKE HUKUK FAKÜLTESİNDEYKEN YAPSAYDIM DEDİKLERİM

Ayça Hocam’ın yazılarını elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. Bu proje kapsamında katkı sunan çoğu öğrencisinin hocamın değerli tavsiyelerinden alıntı yapmış olması beni bu satırları yazarken gülümsetti. Ben de yapmadan duramayacağım, çünkü söylediklerinin kıymetini daha sonradan çok daha iyi anladım.

Ayça Hocam’ın çalışma grubuna katıldığımda henüz İstanbul Hukuk birinci sınıftaydım. Hala şu sözünü hiç aklımdan çıkaramıyorum: “İngilizce yeterliliğin öyle bir düzeyde olmalı ki sana Borçlar Hukukunu İngilizce anlatabilmeliyim.” Şu anda İngilizce yeterliliğim Borçlar Hukukunu İngilizce öğrenebilecek düzeyde. Ancak üniversite yıllarında bu konuda gelişmek adına daha çok adım atmış olmayı isterdim. İnanın mezun olduktan ve meslek hayatına atıldıktan sonra bu alanda gelişebilmek çok daha zorlu olabiliyor, hatta böyle bir faaliyete zamanınız dahi kalmayabiliyor. Keşke fakültede öğrenciyken, acaba yapabilir miyim ya da bu dersi geçebilir miyim endişesine kapılmadan “Hukuk İngilizcesi” derslerini alarak çalışma hayatında nelerle karşılaşacağımı belli düzeyde de olsa deneyimleyebilseydim. Bir müvekkile yazılı görüş verirken ya da bir toplantıda bir konunun hukuki boyutlarını anlatmaya çalışırken derdime derman olacak birikimi yapmaya keşke hukuk öğrenciliğimde başlayabilseydim. Fakültenizde İngilizce ders seçenekleriniz fazla değilse ve üniversite hayatından önce de İngilizce ile içli dışlı olma fırsatınız pek olmadıysa, aynı zorlukları bizzat yaşamış ve çokça “keşke” demiş biri olarak size naçizane tavsiyem mesleki İngilizce yeterliliği konusunda acilen uygulanabilir bir gelişim planı yapmanız.

 

HAYATIN BENİ BİR RÜZGARLA SÜREKLEDİĞİ O NİŞ ALAN:

 “SERMAYE PİYASASI HUKUKU”

Mezun olduktan sonra hayat beni hukuk fakültesinde hiç karşılaşmadığım hatta “Nedir ki bu?” dediğim bir alana sürükledi: Sermaye Piyasası Hukuku.

Benim yola çıkışım çok planlı olmasa da Sermaye Piyasası Hukuku alanında gelişmeye başladıktan hemen sonra bu alanın gerçekten çok niş bir alan olduğunu ve öğrenme azmimi korursam kariyerimde çok önemli bir basamak teşkil edebileceğini fark ettim. Bir başka deyişle, hayatın beni sürüklediği bu alanda çalışmaya devam etmeye karar verdim. Sadece bu alanda çalışmıyor olsam da mesleki faaliyetlerimin büyük çoğunluğu Sermaye Piyasası Hukuku çerçevesinde diyebilirim.

Tarihi tesadüflerin beni hem gelişmeye açık hem de severek faaliyet gösterdiğim bir alana ve gelişimi destekleyen bir çalışma ortamına sürüklemesi benim için büyük bir şans oldu. Ancak herkes benim gibi şanslı olamayabiliyor. Kimilerimiz stajdan sonra hangi alanda çalışmaya devam etmek istediğine karar veremiyor. Kimilerimiz ise böyle bir seçim yapabilme lüksüne sahip dahi olamıyor, uygun bir yönlendirmeden ise hiç yararlanamıyor. Oysaki uzmanlaşacağınız alanı seçmenizde ve sevmenizde “üstatlık” ilişkisi ve çalışma ortamınızda size değer katmayı isteyen kıdemli meslektaşlar olması çok önemli. Sermaye piyasası da bu üstatlık ilişkisinin önemli olduğu alanlardan bir tanesi. Sermaye piyasası mevzuatı, derya deniz diyebileceğimiz kadar geniş. Bunun yanı sıra mevzuatın salt lafzına hâkim olmak yeterli olmuyor. Uygulamadaki nüanslar çok önemli olabiliyor. Çalıştığınız büroda sizleri yönlendirebilecek, ilgili mevzuatın ruhunu, getirilme amacını ve uygulamanın nüanslarını size öğretebilecek mentorların olması çok önemli. Planlarınızı yaparken buna dikkat etmenizi tavsiye ederim.

NEDİR BU “SERMAYE PİYASASI HUKUKU”?

Sermaye Piyasası Hukuku, bir şirketin halka açılma prosedüründen tutun, girişim sermayesinin/gayrimenkul yatırım fonlarının, portföy yönetim şirketlerinin, yatırım ortaklıklarının, aracı kurumların kuruluşuna, bu kurumların uyması gereken prosedürlere ve düzenlemelere, borçlanma araçlarının ihracına hatta yeni olarak nitelendirebileceğim bir düzenleme olan kitle fonlamasına kadar uzanan ve saymakla bitiremeyeceğim birçok konuyu ve düzenlemeyi bünyesinde barındıran ve dolayısıyla Sermaye Piyasası Kurulu ile de içli dışlı olmanızı gerektiren bir alan. Tabi ki tüm mevzuata tamamen hâkim olmanız mümkün değil. Yolun başındayken yönlenme genellikle çalışılan büronun yukarıda yalnızca birkaç tanesini sayabildiğim işlerden hangisini yoğun olarak yaptığına bağlı olarak gerçekleşiyor. Alanın genişliği gereği, görece uzun zamandır bu alanda çalışıyor olsanız da her hususa aynı oranda hâkim olamayabiliyorsunuz. Bu nedenlerle, bu alanda çalışmayı isteyenlerin öncelikli hedefi, her şeye hâkim olmak değil, öğrenmeye ve sürekli gelişmeye açık ve istekli olmak olmalı.

 

SERMAYE PİYASASI HUKUKU VE İNGİLİZCE YETERLİLİĞİ İLİŞKİSİ

Çalıştığım kurumun uluslararası niteliği nedeniyle, çalıştığım alandan ve işlerde İngilizce kullanmam gerekip gerekmediğinden bağımsız bir işe başlama ön şartı olarak iyi derecede İngilizce bilmem gerekiyordu. Özellikle Türkiye’nin büyüme potansiyelini değerlendirmek isteyen yabancı yatırımcılara hizmet veren oluşumlarda yer alabilmek için İngilizce’ye hâkim olmak kaçınılmaz. Ne demek istiyorum biraz daha açıklamaya çalışayım. Uluslararası niteliği ve bağlantıları olan bir çalışma ortamında, çoğu zaman İngilizce sözleşmeler hazırlanması, toplantıların İngilizce yürütülmesi, ilgili yabancı yatırımcının yatırım yapmaya karar vermesi için Türkiye’deki mevzuatı, sektörü, avantajları ve dezavantajları önden analiz edebilmesine hizmet edecek servislerin ona sunulabilmesi gerekiyor. Bunun için de mevzuatın ilgililere İngilizce olarak aktarılması ve gerekli risk analizlerinin de yine İngilizce olarak yapılabilmesi şart. Bunlara ek olarak, Türk mevzuatında yeterince kapsamlı düzenlemeler bulunmadığı hallerde, herhangi bir hukuki soruna çözüm bulma sürecinde yabancı literatürden ve yurtdışı iyi uygulama örneklerinde de faydalanmanız gerekebiliyor. Kısaca, Sermaye Piyasası alanında çalışmayı hedefliyorsanız bu ve benzeri işleri verimli şekilde yönetebilecek düzeyde İngilizce yeterliliğiniz olmalı.

 

BUNUN İÇİN NASIL ÇALIŞMALISINIZ?

Benim de zamanında denediğim ve çok faydasını gördüğüm bir çalışma metodu önereyim: İnternet ortamında halka açık hale getirilmiş olan veya yabancı kamu kurumlarının kendi internet sitelerinde yayımladığı birçok İngilizce sözleşme örneği yahut taslağı buluyor. Sermaye Piyasası sözleşmelerinin yapısını anlamak, hukuk dilinde hangi kelimelerin daha çok kullanıldığını ve hangi anlamın verilmek istendiğini analiz edip öğrenmek için bu sözleşmelerden ve taslaklardan yararlanabilir, kendi kendinize çeviri denemeleri yapabilirsiniz. Elbette bu metodu uygulayacakların temel alan bilgisi ve belirli düzeyde dil yeterliliği bulunması gerekiyor.

 

ÇALIŞMA ve GELİŞME AZMİNİZLE HER ŞEYİ BAŞARABİLİRSİNİZ

Hayat beni nereye sürükleyecek, acaba hangi alanı seçersem daha başarılı olurum diye kendini sorgulayanlardansanız, mezun olmaya yakın ya da mesleğin başında neler hissettiğinizi ya da hissedeceğinizi gayet iyi biliyorum ve sizi anlıyorum. Ancak inanın ki siz istedikten sonra başaramayacağınız ve yapamayacağınız hiçbir şey yok ve hiçbir şey için geç değil. Danışmak istediğiniz bir husus olması durumunda bir tık uzağınızdayım. Sevgiler…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir