Bu söyleşinin konuğu, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2011-12 dönemi Legal English dersinden sevgili öğrencim ve çok değerli meslektaşım Av. Seda Önoğlu’na, in-house avukatlık ile ilgili sorularımı yanıtladığı için içtenlikle teşekkür ederim. AAY
SÖYLEŞİNİN I. BÖLÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ.
Çalışma ortamınızı ve kurumsallık kültürünü nasıl tanımlarsınız?
Çalışma ortamım insana değer veren, kurallara ve mevzuata uyumun çok önemli olduğu, dürüstlük, doğruluk ve insana saygı kavramlarını değer olarak benimsemiş, çeşitliliğe kucak açan bir yer. Kurumsallık kültürü kolay kolay oluşabilen bir şey değil, gerçekten yılların birikimi ile meydana geliyor. Çok uluslu bir şirkette çalıştığımdan, global davranış kuralları ve prensipleri çerçevesinde hareket ediyoruz. Her işe başlayan kişiye ilk verilen doküman bu davranış kuralları oluyor ve bunlara uygun hareket etmeyi şirkete taahhüt ediyorsunuz. Kurumsallığı aslında her türlü işleyişin belli bir düzen ve kuralar bütünü çerçevesinde ilerlemesi ve inisiyatife çok yer bırakmaması olarak tanımlayabilirim. Örneğin kurumsallık kültürünün olduğu bir yerde birini işe alacaksanız izlemeniz gereken prosedür bellidir, veyahut bir sözleşme imzalanacaksa uyulması gereken bazı kurallar vardır. Yerleşik kurallar ve prensipler bulunur, bu kişiden kişiye değişmez veya o göreve bir başkası geldiğinde değişikliğe uğramaz. Uygulanan birtakım politikalar ve programlar da kurumsallığın bir parçasıdır, örneğin bir rüşvet ve yolsuzlukla mücadele politikası ve bu konuda çalışanlara düzenli eğitim verilerek bu konudaki bilincin yerleştirilmeye çalışılması kurumsallığın bir parçası.
Kurumsal olarak meslekiçi eğitim ve gelişime yönelik girişimler var mı? Neler?
Online kaynaklar vasıtasıyla (Linkedin learning gibi) eğitim imkanları sunuluyor. Bunun yanı sıra şirketin kendi eğitim modülleri var bunlara da internet sitesinden erişilebiliyor. İşlerden vakit buldukça da şirket dışında çeşitli konularda düzenlenen seminer ve panellere katılım destekleniyor.
Meslek ile ilgili olarak keşke in-house avukat olmadan önce bilseydim dediğiniz ne/neler var?
Kariyerde yükselmek için biraz sabırlı olmanız gerekiyor, özellikle bir şirketin içinde yükselmek daha yavaş bir seyir ile ilerleyebiliyor. Bunun dışında keşke bilseydim dediğim bir şey yok açıkçası.
In-house avukatlık pozisyonlarını düşünmek için uygun zamanlama sizce nasıl olmalı?
In-house avukatlık pozisyonuna geçmeden önce ilk etapta full-service bir hukuk bürosunda biraz deneyim kazanılabilir. Özellikle uluslararası alanda çalışan hukuk bürolarının önüne gelen olaylar çeşitli olduğundan burada biraz zaman geçirmek ve müvekkile hukuki hizmet sağlama deneyimini edinmek bence değerli. Bir avukatın yasal stajını bir şirkette yapmak yerine hukuk bürosunda yapmasını öneririm. Sonrasındaki karar ise aslında kişinin ne yapmak istediğine bağlı. In-house avukatlık kariyerine kariyerinizin daha erken bir döneminde başlayıp içerde junior’luktan başlayarak gelişmeyi ve yükselmeyi de düşünebilirsiniz, ya da kariyerinizin erken yıllarında hukuk bürosunda çalışıp daha sonra görece daha senior bir pozisyonda in-house avukatlığa geçmeyi de düşünebilirsiniz. Ama zamanlama bence her şekilde yasal staj sonrasında olmalı.
Şirketlerin hukuk birimlerinde işe yeni başlayacak genç avukatların önündeki imkanlar neler?
İşe başladığınız şirkette kariyer basamaklarını tırmanabilir, sektör hakkında yeterli donanıma sahip olduktan sonra sektör içerisinde veya sektör dışında başka bir firmaya geçebilirsiniz. Birçok firma, avukatlara hukuk pozisyonunun yanı sıra farklı departmanlara geçme imkanı da tanıyor, bu tamamen yöneticinizle olan ilişkinize ve önünüze çıkacak fırsatlarla alakalı. In-house avukatlık kariyerinizde legal counsel’dan başlayarak daha senior rollere yükselebilir, baş hukuk müşaviri olabilir ve hatta global çapta iş yapan bir şirketteyseniz global roller de üstlenebilirsiniz. Hukuk bürosunda çalışmaya karar verirseniz, in-house avukatlık deneyiminiz bu geçiş için de değerli olur ve hukuk bürosuna da geçiş yapabilirsiniz. Ayrıca in-house avukatlığı bırakıp serbest çalışmaya başlayan da çok avukat var, bu da risk almayı göze alan biri için bir seçenek.
Halen bağlı ya da serbest olarak avukat olarak çalışmakta olan ve in-house bir posizyona geçmeyi düşünen meslektaşlara bu geçiş bakımından ne gibi tavsiyeleriniz olur?
Serbest çalışan biri için in-house avukatlığa geçiş biraz zorlayıcı olabilir, çünkü bir anda serbestinizin olmadığı ve düzenli mesaisi olan bir ortama geçiş yapıyor olacaksınız. Birine raporlayacaksınız ve biraz daha “bağlı” çalışıyor olacaksınız. Tavsiyem bunun bilincinde olarak böyle bir geçiş yapmanızdır, çünkü artık müvekkiliniz şirket ve o şirkette çalışanlar olacak. Bir de şirketine göre vekalet ücretine güle güle demeniz söz konusu olabilir😊
In-house avukat olarak mesleki faaliyet göstermeyi planlayan hukuk öğrencilerine kariyer tavsiyeleriniz neler?
Öncelikle mutlaka iyi hukuk bürolarında veya şirketlerde yaz stajı yapmalarını tavsiye ederim. Özellikle 3.sınıfın yazını staja ayırmak çok önemli. Yasal stajınızın ilk 6 aylık kısmı da dahil olmak üzere yine iyi bir hukuk bürosunda staj yapmanızı tavsiye ederim. Staj süreçlerinizde mutlaka corporate, banking-finance ve litigation konularında deneyim elde etmeye bakın. Eğer kariyerinizi in-house avukatlık üzerine kurmak istiyorsanız avukatlıkta ilk birkaç yılınızdan itibaren istikrarlı bir şekilde bir in-house pozisyonda çalışmanızı öneririm. Böylelikle henüz juniorken in-house avukatlık ortamını deneyimlemiş olursunuz ve tabiri caizse “içerden yetişmiş” olursunuz.
In-house avukat olarak işe almalarda adaylar değerlendirilirken sizce aşağıdaki faktörlerden hangileri, ne derece etkili oluyor?
Not ortalaması her işe alımda önemli, in-house avukat olarak işe alımda da akademik başarı kesinlikle etkili oluyor.
Lisans üstü eğitim yapmış olmak sizi diğer adaylara nazaran tercih edilebilir kılabilir, ama olmazsa olmaz diyemem. Defacto tecrübe biraz daha fazla önem arz edebiliyor.
Mutlaka olmazsa olmaz ve kesinlikle aranan bir kriter.
Mesleki tecrübe in-house pozisyonlarda çok önemli ve çok junior bir rol değilse aranan bir kriter.
Çok iyi derecede İngilizce olmazsa olmaz.
Benim için referans kontrolü yapılmadı, şirketten şirkete uygulaması değişebilir. Ancak bir önceki işyerinizden iyi bir referans her zaman için artı olacaktır.
Kesinlikle bir in-house avukatta olmazsa olmaz bir özellik.
O şirkette çalışmaya ve o işi yapmaya hevesli olduğunuzu mutlaka göstermeniz lazım, çok önemli.
Pandeminin mesleki anlamda in-house avukatlar için yaratabileceği yeni imkanlar ve getirebileceği yeni riskler sizce neler?
Pandemi ile birlikte çoğu şirket evden çalışma düzeni uyguluyor, bu da zaman kaybı olmaksızın daha efektif çalışabilmeyi mümkün kılıyor. Aynı zamanda online düzenlenen webinar ve etkinliklerin sayısı çok arttı, bu sayede mesleki gelişim imkanlarından faydalanabilirler. Bunun yanında pandemiden negatif etkilenen şirketlerin çalışan sayısını azaltması yönünde uygulayabileceği politikalar nedeniyle işinizden olma riski de var elbette. Diğer bir risk ise sürekli erişilebilir olmanın getirdiği iş temposundaki artış riski. Evden çalışma düzeninde mesai kavramı ortadan kalktığından, çok daha fazla saatler çalışmak zorunda kalabiliyorsunuz. Aynı zamanda pandemi döneminde yeni bir şirkette işe başlarsanız, ekip arkadaşlarınızla ve şirketteki kişilerle hiç tanışma fırsatınız olmayabilir ve bu nedenle de onboarding yani şirketteki işe hazırlık süreciniz biraz zorlu geçebilir.
Pandemi sonrasında in-house çalışma şartları ve tarzı kalıcı şekilde etkilenecek mi? Nasıl bir yakın gelecek öngörüyorsunuz?
Pandemi sonrasında birçok şirket hybrid çalışma modelini veya sürekli uzaktan çalışma modelini benimseyecek. Artık şirketler uzaktan da işlerin efektif bir şekilde yürütülebildiğini görmüş oldu. Hukuk işinde mutlaka fiziken şirkete gitmeniz gereken durumlar oluyor, hala bazı işler manuel ve kağıt üzerinden yürüdüğü için. Ancak zamanla bunların da ortadan kalkacağına ve işlerin tamamen uzaktan yürütülebileceğine inanıyorum. Bunun yanı sıra hukuk işlerinin de artık otomatize olacağını ve legal tech’in öneminin git gide artacağını düşünüyorum. Bu alanda çalışmalar (blockchain sözleşmeler, elektronik ortamda yapılan toplantılar, elektronik imza kullanımı, kep gönderimleri, litigation yazılımları gibi) halihazırda çoktan başladı bile. Dijitalizasyon birçok şirketin odak konusu, avukatlar olarak bizler de gelişen ve değişen teknolojiye ayak uydurmalıyız diye düşünüyorum.