12 Nisan 2022 Salı
Kimden: SEZGİ GÜLER
Tarih : 12 Nisan 2022
Kime : Genç Hukukçu
Konu : STARTUP”lar Altın Çağını mı Yaşıyor? - Girişimciliğin Cazip Dünyasında Hukukçu Olmak (I)

Girişim şirketleri ve girişim sermayesi yatırımları Türkiye’de gittikçe popülerlik kazanan, genç ve yenilikçi hukukçuların da ilgi duyduğu bir alan. Hem yatırımcı hem de girişim şirketlerini temsil etmiş genç bir avukat olarak bu alanı, ilgi sahibi genç hukukçular için kendi bakış açım çerçevesinde değerlendirmek istedim.

Girişimcilik ve Girişim Sermayesi Nedir Ne Değildir?

Girişim şirketlerini (yani startup’ları) küçük bir ekip ve kısıtlı imkanlar ile yoktan var edilen ve aşağıdaki temel özellikleri taşıyan oluşumlar olarak tanımlayabiliriz. Bu çerçevede, girişim şirketleri:

 

  • Ortaya yeni çıkan veya daha önce çözülmemiş problemleri ya da var olan süreçlerdeki verimsizlik ve aksaklıkları tespit eder.
  • Verimsizlik ve aksaklıklara ilişkin yenilikçi fikir ve farklı çözümler üretir.
  • Ortaya koymuş olduğu varsayım, fikir ve çözümleri test ve teyit eder.
  • Elde ettiği bulguları ürün, hizmet veya iş planında iyileştirmeler yapmak için kullanır.
  • Teyit edilmiş fikir ve çözümlerini rekabetçi; talep ve ihtiyaçlara cevap verebilen bir biçimde kullanıma arz eder.

Girişim şirketleri, yenilik ile olan yakın bağlantısı sebebiyle sıklıkla yüksek teknoloji ile ilişkilendirilse de her girişim şirketi bir teknoloji üretmek zorunda diye bir kaide bulunmamaktadır.

Ayrıca, her ticari fikir veya uygulama bu yazıda kullanılan anlamda “girişimcilik” sayılmayabilir. Bu konuya örnek olarak e-ticaret ile ürün ihracatı yapan bir şirket ile var olan e-ticaret süreçlerini daha etkili yönetebilen bir pazaryeri uygulaması geliştiren şirket arasındaki farkı gösterebiliriz.

 

Girişim şirketlerinin diğer karakteristik özelliklerini de aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:

  • Erken aşamalarda, girişim şirketleri kurucular bakımından çok fazla zaman, kaynak ve bağlılık gerektirmektedir. Bu sebeple, kurucuların sayısı genellikle sınırlıdır (5’i geçmeyebilir) ve bir ekip üyesi çok farklı ve fazla sayıda görevi üstlenebilir.

 

Hukuki ve ticari anlaşmazlıkların etkili çözümü ve önemli kararların alınabilmesi bakımından kurucuların tek sayıda olması, girişimi temsil eden avukatlara büyük bir kolaylık sağlayabilir.

 

  • Kurucuların genellikle birbirinden farklı veya birbirini tamamlayan profesyonel geçmişleri ve yetenekleri vardır.

 

Yatırımcılar, bir girişim şirketine kaynak ayırmadan önce kurucuların profesyonel geçmişlerinin yanı sıra birlikte birbirleri olan ilişkilerini ve uyum seviyelerini de değerlendirir. Bu değerlendirme her zaman aleni olarak yapılmasa da yatırımcı sunumu (pitch) esnasında kurucuların ekip dinamiği ve birbirleri ile ne kadar etkili çalışabildikleri göz önünde bulundurulur. Zira kurucular arasında çıkabilecek anlaşmazlıklar, üretilen somut değerlerden bağımsız olarak, girişim şirketinin sona ermesine zemin hazırlayabilir.

Yatırımcıların odaklandığı bir başka kriter ise çeşitlilik ve kapsayıcılıktır. Mesleki açıdan çeşitliliğin yanı sıra kurucular arasındaki tecrübe, cinsiyet ve etnik farklılıkların bulunması, yatırım alma konusunda avantaj sağlayabilir. Bu husus yalnızca yatırımcıların güncel trendleri takip etme isteğinden kaynaklanmaz. Kurucular arasındaki zihinsel çeşitliliğin, farklı yaklaşımlar getirerek yenilikçi çözümler üretme kapasitesini artırdığı gerçeği yatırımcılar arasında artık yaygın bir gözlem haline gelmiştir.

 

  • Erken aşamadaki girişim şirketi kurucuları genellikle şirketten cüz’i bir gelir elde eder. Kurucular kimi zaman çabalarına karşılık olarak bir maaş bile almayabilir. Kurucuları çalışmaya teşvik eden husus ise girişim şirketindeki pay sahipliği ve bu pay sahipliğinin değerinin hızlı bir biçimde artma potansiyelidir.

 

Kurucuların, erken aşamadaki girişim şirketlerinden gelir elde edememesi sebebiyle düzenli bir gelir sağlayan başka işlerde çalışması çok yaygındır. Bu durum, şirket büyüdükçe ve yatırım aldıkça büyük olasılıkla hukuki müzakere konusu haline gelecektir. Zira yatırımcılar, şirkete ait fikri hakların ve ticari sırların korunması konusunda çok büyük bir hassasiyet gösterir.

 

Örneğin, kurucunun başka bir işveren ile kurmuş olduğu iş sözleşmesi, girişim şirketinin fikri hak sahipliğini tehlikeye düşürebilir veya kurucuların düzenli işleri aracılığı ile girişim şirketi ile rekabet etme riski gündeme gelebilir. Yatırımcılar, bu riskleri yönetmek ve girişim şirketinin hızla değer kazanmasını desteklemek amacıyla, kurucuların çabalarını girişim şirketine tam zamanlı olarak adamasını ve belirli sözleşmesel kısıtlamalara tabi olmalarını talep edebilirler.

 

  • Girişim şirketlerinin odağını yeni fikirler ve çözümlerin oluşturması sebebiyle erken aşamadaki girişim şirketlerinin tek malvarlığı ve değeri fikri haklardan ibaret olabilir.

 

Hukuki açıdan bir girişim şirketini girişim yapan hususlar şirketin sahip olduğu fikri haklar, ekip üyeleri ve şirket hisselerinin nasıl paylaşıldığıdır.

 

  • Girişim şirketleri, hızla büyüme ve daha büyük ve köklü bir şirket tarafından devralınma veya halka arz edilme amacı güder.

 

Girişim Sermayesi Yatırımcısı Profiline Genel Bakış

  • Girişim sermayesi yatırımları, girişim şirketlerinin geçmiş performansına ilişkin yeterli verilerin bulunmaması, ürün ve hizmetlerinin yeterince test edilmemiş olması veya yeniliği, girişimin başarısının kuruculara doğrudan doğruya bağlılığı, kaynak eksikliği, finansal stres ve risklere açıklığı gibi sebepler başta olmak üzere birçok etken nedeniyle oldukça risklidir.
  • Girişim sermayesi yatırımcılarının portföyünde genellikle birden fazla sayıda girişim şirketi bulunur ve yatırımcılar sektör bazında özelleşebilirler (örneğin, sadece sağlık teknolojileri geliştiren girişim şirketlerine yatırım yapma gibi). Yatırımcıların amacı mümkün olduğunca çok sayıda şirketin başarılı olmasını sağlamak ve girişim şirketinden stratejik bir şekilde çıkış yaparak kar elde etmektir.
  • Buna karşın, yatırımcıların portföyündeki girişim şirketlerinin çoğunluğu başarısız olmaktadır. Başarılı olan sınırlı sayıdaki şirketler, aldıkları riskler karşısında yatırımcılara yüksek karlılık sağlayabilmektedir.
  • Girişim sermayesi yatırımlarının riskliliği ve tecrübesiz yatırımcıların uğrayacağı kayıpların önüne geçilmesi sebepleriyle sermaye piyasası mevzuatları, girişim sermayesi yatırımcısı profiline ilişkin sınırlar getirmektedir.
  • Bu sebeple girişim şirketlerine yatırım yapan yatırımcılar genellikle kurumsal oluşumlar, yatırım fonları, yüksek gelirli ve tecrübeli bireysel yatırımcılar ile sınırlıdır. Erken dönem girişim şirketlerine çekirdek sermaye yatırımı yapmak isteyen ve tecrübeli yatırımcı kriterini sağlamayan bireysel yatırımcılara yönelik istisnai düzenlemeler bulunabilmektedir. Bu kategori altında yatırım yapan kişileri genellikle kurucuların aile üyeleri, arkadaşları ve akıl hocaları oluşturabilmektedir.
  • Erken dönem çekirdek yatırımlarının riskliliğine rağmen girişim şirketlerine kaynak sağlayan yatırımcılar için uygulamada “melek yatırımcı” tabiri kullanılmaktadır.
  • Girişim sermayesi yatırımcıları, girişim şirketlerinin gelişimlerini yakından takip etmek, yönetimlerinde söz sahibi olmak ve girişim şirketlerine kılavuzluk etmek amaçları ile sık sık yönetim kurulu üyesi rolü üstlenebilmektedir. Bu bakımdan kurucu ve yatırımcılar arasında sağlıklı bir ilişki dinamiğinin bulunması çok önemlidir.

Paylaşım, bu alanda çalışmak için hangi konulara odaklanılması gerektiği ve sair önerilerle devam edecek

İkinci bölümü okumak için tıklayınız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.