27 Haziran 2023 Salı
Kimden: ZEYNEP ÜLKÜ KAHVECİ
Tarih : 27 Haziran 2023
Kime : Genç Hukukçu
Konu : ABD’de Ziyaretçi Araştırmacı Olarak Doktora Tez Çalışması Yürütmek: HARVARD LAW TECRÜBEM

2022-2023 akademik yılı Bahar döneminde Harvard Law School’da ziyaretçi araştırmacı (visiting researcher) olarak çalışma fırsatı buldum. Araştırmalarımı yürütmek için bu okulu seçmemde birçok farklı sebep etkili oldu. Ancak, yüksek lisans (LL.M.) derecemi de buradan almış olmam ve çalışma konum ile ilgili akademisyenlerin tezime ilgiyle yaklaşmaları bu sebepler arasında en etkili olanlardı. Ziyaretçi araştırmacı olduğum sürece ilişkin bazı değerlendirmelerimi, ileride ABD’de doktora tez araştırması yürütmek isteyen meslektaşlarıma faydalı olması ümidiyle paylaşıyorum. Her okulun farklı bir sistemi olabilse de Harvard Law tecrübemin genel olarak diğer okullar bakımından da yol gösterici olacağını düşünüyorum.

 

BAŞVURU SÜRECİNE ve BURSLARA İLİŞKİN BİRKAÇ TESPİT

Doktora tez araştırması için yurtdışındaki kurumlara başvurmadan çok önce tez konumu belirlemiş, kaynakçamın temel eserler listesini ve tezimin içindekiler kısmını tez danışmanımın yönlendirmeleri doğrultusunda hazırlamıştım. Harvard’daki araştırma sürecimi, doktora çalışmam belirli bir olgunluğa geldikten ve tezime yön veren sorular ve sorunlar arasındaki bağlantılar netleşmeye başladıktan sonra hayata geçirmek üzere planlama yaptım.

ABD’deki okullara araştırmacı olarak gelmeye hak kazanabilmek için tıpkı bir lisansüstü programa başvurur gibi başvuru yapmanız gerekiyor. Tekrara yer vermemek adına başvuru sürecinin işleyişine ve dikkat etmeniz gereken ayrıntılara ilişkin olarak Ayça Hocanın 22 Mart 2022 tarihli paylaşımına atıf yapmakla yetiniyorum. Kendi tecrübeme dayanarak ise burslara ilişkin birkaç noktaya dikkat çekmek isterim: Araştırmacı başvurularının sonuçlanma tarihleri ile Türkiye’deki burslara başvuru tarihleri çoğu kez uyumlu olmuyor. Örneğin, Harvard’da Güz Dönemi için ziyaretçi araştırmacı başvuruları mayıs ayının sonunda kapanıyordu ve sonuçlar haziran ayında açıklanıyordu. Sonucun geldiği an itibariyle ise TÜBİTAK 2214-A Yurt Dışı Doktora Sırası Araştırma Burs Programına başvuruların birinci dönemi henüz kapanmıştı. TÜBİTAK 2214-A Burs başvurusu için elinizde bir kabul mektubu olması gerektiği için, eğer bu burs ile gitmek istiyorsanız ABD’deki okullara ziyaretçi araştırmacı olarak gitmeyi planladığınız tarihten bir dönem önce başvuru yaparak kabulünüzü bir dönem ertelemeniz gerekiyor. Zaman çizelgenizi oluştururken bu tarz ayrıntılara dikkat etmenizi tavsiye ederim.

 

PROGRAMDAKİ DİĞER ARAŞTIRMACILARLA OLAN İLİŞKİLER
SON DERECE ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLIYOR

Ziyaretçi araştırmacı olmayı kendi kendine kütüphaneye kapanma süreci olarak düşünmeyin. Sizinle aynı dönem için kabul almış olan araştırmacılarla bir sınıf gibi aynı anda programa başlayıp aynı anda kampüse veda ediyorsunuz. Bu “sınıf” duygusu bireysel araştırma sürecinizde paylaşımlarda bulunacak arkadaş/meslektaş bulmak bakımından oldukça yararlı ve motive edici oluyor. Akademik olarak hemen hemen aynı aşamada bulunduğunuz çeşitli ülkelerden araştırmacılarla tanışıyor, fikir alışverişinde bulunuyorsunuz. Benim programımda her hafta çarşamba günü saat 11:00’de Visiting Researcher/Scholar Colloquium düzenleniyordu. Bu kapsamda hem diğer araştırmacılara sunum yapma hem de diğer araştırmacıların araştırma konularındaki sunumlarını dinleme şansı yakaladım. Genellikle farklı konularda araştırma yapıldığı için kendi tezime odaklandığım haftanın ortasında başka bir konu hakkında sunum dinlemek oldukça rahatlatıcı ve mesleki perspektifimi geliştirecek önemli bir egzersiz oldu. Özellikle sunumlar sonrası gelen soru ve yorumların sunumu yapan hukukçu için son derece yararlı olduğunu da eklemeliyim. Örnek olarak, benim sunumum dijital varlıklar üzerinde hak sahipliği konusundaydı. Sunumumdan sonra bu konuda hiç çalışmamış bir araştırmacı söz alıp konuyu ele alış yöntemim hakkında çok faydalı bir katkıda bulundu. Onun sayesinde konuyu nasıl sınırlamam gerektiği konusunda araştırmamda değişikliğe gittim.

 

SPONSOR ÖĞRETİM GÖREVLİSİ İLE İLETİŞİMİN ŞEKİLLENMESİ
FARKLI ETKENLERE BAĞLI

Sponsor öğretim görevliniz ile olan ilişkiniz oldukça önemli. Ancak, bu ilişkinin nasıl şekilleneceği sponsorunuz olan öğretim görevlisine bağlı olarak oldukça değişik olabiliyor. Benim sponsorum LL.M. döneminden beri beni tanıyan ve kişisel ilişkimin iyi olduğu bir öğretim görevlisiydi. Bu sayede kendisiyle iletişime geçmekte ve çalışma yürütmekte zorluk çekmedim. Fakat genel olarak doktora aşamasındaki visiting researcher statüsü hukuk fakültesindeki besin zincirinde (JD’ler – LLM’ler – SJD’ler – Visitor’lar) en alt sırada yer aldıklarından ve öğretim görevlilerinin hepsi de oldukça yoğun olduklarından, sponsorunuzla dönem boyunca sadece birkaç toplantı yapabilmeniz de söz konusu olabilir. Bundan dolayı moraliniz bozulmasın. Bu durumu kabullenerek gelirseniz psikolojik olarak daha az etkilenirsiniz ve buna uygun planlama yapabilirsiniz.

 

“AUDITING” YARARLANILMASI GEREKEN ÖNEMLİ BİR FIRSAT

Dönem boyunca hukuk fakültesinde verilen dersleri “audit” etme, yani derslere dinleyici statüsünde katılma şansı buldum. Auditing, özenle planlanması gereken bir diğer mükemmel fırsat. Bazı derslerde kontenjan sorunu olduğu için dönemin başlamasından birkaç hafta önce dersi veren öğretim görevlisine e-posta göndererek yerinizi garanti etmeniz mümkün. Dinleyici olduğunuz zaman dersleri takip etmenin yanı sıra ders materyallerine erişiminiz de oluyor. Ancak, derse kayıtlı öğrencilerden farklı olarak sınavlara katılmıyorsunuz ve derse katılımınız transkriptinize işlenmiyor. Dolayısıyla kredi alamıyorsunuz. Tez aşamasındaki bir doktora öğrencisi bakımından bu durum zaten bir olumsuzluk doğurmuyor. İlgi duyduğunuz bir konudaki dersin içeriğini öğrenmek, mesleki perspektifinizi geliştirmek ve sınıftaki tartışmalara katılarak akademik anlamda beslenmek oldukça yararlı oluyor.

Dinleyici statüsünde katıldığım fikri mülkiyet hukuku dersine pek çok konuk davet edildi. Bu sayede güncel davalar ve tartışmalar hakkında bilgi sahibi olduğumu söyleyebilirim. Örneğin, yapay zekâ tarafından üretilen bir eserin telif hakkı ile korunması talebinin ABD Fikri Haklar Ofisi (US Copyright Office) tarafından reddedilmesi akabinde Ofis adına red mektubunu yazan kişiyi derste konuk olarak dinleyebilmek son derece ilginçti.

 

KÜTÜPHANELER DIŞINDAKİ KAMPÜS İMKÂNLARINDAN DA YARARLANILMALI

Ziyaretçi araştırmacı olarak okulun kütüphanelerinden, akademik ve sosyal diğer bütün imkânlarından yararlanabiliyorsunuz. Programın başlangıcında size öğrenci kartı veriliyor. Bu sayede sadece hukuk fakültesindeki değil Harvard bünyesindeki diğer kütüphanelere de faydalanabiliyorsunuz. Kütüphanelerde ağırlıklı olarak ABD literatürü bulunsa da dünyanın herhangi yerindeki bir kaynağa kütüphaneler arası ağ sayesinde erişebiliyorsunuz. Bir kitabın bir bölümüne veya bir dergideki bir makaleye erişmeniz gerekiyorsa bu kısmın taranmasını talep edebiliyorsunuz. Kütüphane görevlileri ilgili kısmı tarayıp size PDF olarak iletiyorlar.

Kütüphaneler dışında ABD üniversitelerinin ileri düzeyde olarak nitelendirilebilecek kampüs imkânlarından yararlanabilmek de oldukça faydalı oluyor. Kampüsteki spor salonları, yüzme havuzları, yemekhaneler, sosyal toplantılar, tiyatro ve müzik performansları da size açık oluyor. Sadece okulun yurtlarından faydalanamıyorsunuz. Ancak eğer kampüse yakın bir ev/oda kiralayabilirseniz, günün büyük kısmını kampüste geçirerek yurt konforunda ve dolu dolu bir hayat yaşayabilirsiniz.

 

ABD’de ARAŞTIRMA YAPMAK BİR AYRICALIK

ABD’de akademik araştırma yapmak Türkiye’deki hukuk akademisyenleri arasında pek popüler bir tercih olmasa da kendi tecrübem sonucunda söyleyebilirim ki bu ortamda araştırma ve akademik üretim yapabilmek büyük bir ayrıcalık. Kaynakların çeşitliliği ve erişim kolaylığının yanı sıra son derece yüksek bilgi üretimi ve akışının olduğu bu ortamda bulunmak ve gözlem yapabilmek dahi bir hukukçunun gelişimi için çok yararlı oluyor. Örneğin, dönem boyunca hemen her gün düzenlenen öğlen yemeği etkinliklerinde (lunch talk) alanında uzman kişileri dinleme ve kendileriyle tanışma fırsatı bulabiliyorsunuz. Dünyanın her yerinde Chat-GPT’nin yarattığı devrim konuşulurken bir öğle yemeği etkinliğinde Chat-GPT’yi yaratmış olan OpenAI şirketinin CEO’sunu bizzat dinleme ve kendisine soru sorma imkânı bulmuştum. Tez konunuz ile ilgili olmasa bile ilginizi çeken konularda etkinliklere katılıp entelektüel bakışınızı da geliştirebilirsiniz.

Bunun yanı sıra, dersine dinleyici statüsün de katılmasanız bile, alanınız ile ilgili araştırma yapan öğretim üyeleriyle veya Harvard bünyesindeki yüzlerce araştırmacıyla irtibata geçip kendilerinden yeni alanlar/imkânlar hakkında bilgi de alabilir, mesleki iletişim ağınızı geliştirebilirsiniz.

Netice itibariyle ABD’de hukuk araştırması yürütmenin ekonomik yükü Avrupa’ya kıyasla biraz daha fazla olabilse de, TÜBİTAK veya başkaca burs imkânlarını değerlendirerek bu sorunun üstesinden gelebileceğiniz fırsatlar yaratabilirsiniz. Çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.