13 Şubat 2021 Cumartesi
Kimden: AYÇA AKKAYAN YILDIRIM & GİZEM HALİS KASAP
Tarih : 13 Şubat 2021
Kime : Genç Hukukçu
Konu : ETKİLİ BİR “NETWORKING” ARACI OLARAK YAYIN YAPMAK (II): GLOBAL HUKUKÇUNUN BLOG YAYINI YOL HARİTASI

Günümüzdeki ihtiyaçlara paralel olarak global hukukçuların mesleki etkileşimlerini ve iletişim ağlarını farklı bir boyutta algılamaları ve yapılandırmaları gerekiyor. Bu serinin ilki olan 6 Şubat 2021 tarihli paylaşımımızda yayın yapmanın da uluslararası mesleki etkileşimin ve iletişim ağının geliştirilmesi için etkili bir araç olabileceğini genel hatlarıyla ortaya koymuştuk.

Serinin bu ikinci yazısında önceki tespitlerimizi de dikkate alarak elektronik mesleki platformlara blog yazısı oluşturma ve teslim sürecinin ana hatlarına değineceğiz. İzlenebilecek yönteme ilişkin aşağıdaki tespit ve değerlendirmelerin, yayın platformunun ulusal ya da uluslararası boyutta olmasından bağımsız olarak uygulanabilecek genel esaslara ilişkin olduğunun altını çizmek isteriz. Ancak, uluslararası mesleki etkileşim ve iletişimin geliştirilmesi ana temasına uygun olarak örnekleri daha geniş bir bakış açısı kazandırabilecek nitelikte seçmeye çalıştık.

Hukuki Bloglar ve Günümüzde Neden Önemli Oldukları

Dijitalleşmenin büyük bir hızla ve her alanda etkili olması doğal olarak mesleğimizi de etkiliyor. Kimi zaman yerel kimi zaman da global nitelikteki güncel hukuki sorunlara ilişkin bilgi ve birikimin hem en hızlı şekilde hem de içeriğin niteliğine göre ulusal ya da uluslararası boyutta aktarılabilmesi de yine dijitalleşme sayesinde mümkün olabiliyor.

Hukuki bloglar, (çoğu durumda) genelleştirilmiş bilgiyi geniş kitlelere sunabilmek üzere tasarlanmış ve yapılandırılmış online (çevrimiçi) dijital platformlar. Bu platformların barolar, hukuk fakülteleri, araştırma enstitüleri, sair mesleki kurum/kuruluşlar, bazen sadece bu dijital faaliyeti göstermek üzere kurulmuş tüzel kişiler veya bireylerce oluşturulmuş olması, ticari amaçla ya da bu amaç bulunmaksızın yapılandırılmaları mümkün. Yayın ilkelerini ve sürecini, içeriklerin konu/formatlarını ve diğer ayrıntıları elbette blog ana amacına göre blog sahibi/yönetimi belirliyor. Konuklara yer verip vermemek de yine bu çerçevede belirlenen bir husus.

Günümüzde ulusal veya uluslararası hukuk bürolarının pek çoğunun da tanıtım/bilgilendirme/etkileşim aracı olarak kullanmakta oldukları ve çeşitli içerikler sunan blogları var. Örneğin bu gibi bloglarda yayınlanan uygulamaya veya mevzuat değişikliklerine ilişkin bilgilendirme notları sık karşımıza çıkan içeriklerden ve genelde Newsletter (Bülten) formatında oluyorlar. Bu dijital platformlarda genellikle ilgili büronun ortak ve/veya çalışanları tarafından kaleme alınan çalışmalara ve hazırlanan içeriklere yer veriliyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde (“ABD”) hukuk bürolarının blog içeriklerinin oluşturulmasında dışarıdan profesyonel hukuki içerik oluşturma hizmeti almalarının yaygınlaştığını da ekleyelim. Bazı uluslararası hukuk bürolarının bloglarında ise özellikle uluslararası mesleki faaliyetlerde bulunan farklı ülkelerden konuk meslektaşların ağırlanması suretiyle uluslararası mesleki etkileşime vurgu yapılmasına özen gösteriliyor.

Mesleki bir blogda yayın yapmak uygulamacı olsun olmasın her uzmanlıkta ve seviyede hukukçunun çevrimiçi platformlardaki görünürlüğünü artırmayı sağlıyor. Diğer taraftan paylaşımların yorumlara ve iletişime açık olması yazarlar/içerik sağlayıcılar/blog sahibi kişi ya da kurumlar  ile okuyucular/takipçiler arasında mesleki etkileşimi sağlıyor ve iletişimi kuruyor. Bir başka ifadeyle blog yazıları yalnızca uzmanlık alanınızda sesinizi duyurmaya yardımcı olmakla kalmayıp aynı zamanda potansiyel iş ilişkileri bakımından yönlendirme kaynağı da olabiliyor.

Elektronik Mesleki Platformlara Blog Yazısı Oluşturma ve Teslim Sürecinin Aşamaları

1) Yayın Yapılacak Platformun (BLOG) Belirlenmesi Aşaması (Bu aşamanın 3. aşama ile beraber değerlendirilmesi isabetli olur)

Uluslararası platformda ve özellikle ABD’deki belirli bir hukuk dalında (ve hatta belirli alandaki spesifik bir konuda) uzmanlaşmanın etkilerini hukuki blogların oluşturulma tarzlarında da görüyoruz. Dolayısıyla örneğin ABD’deki hukuki bloglar genellikle belirli bir alana, konuya, tarza ve/veya belirli seviyedeki hukukçulara özgülenmiş şekilde karşımıza çıkıyor.

Akademik nitelikleri itibariyle öne çıkan blog türü ABD’deki hukuk fakülteleri bünyesindeki hukuk dergileri (law review) blogları. Örneğin Harvard Law Review Blog ya da Golden Gate University Law Review Blog’daki paylaşımlar her ne kadar bir blog yazısı formatında olsalar da, akademik nitelikleri ve daha katı şekil kuralları çerçevesinde hazırlanmaları sebebiyle bunların “kısa makaleler” olarak nitelendirilmeleri de mümkün. Dolayısıyla bir konu hakkında ortalama bir blog posttan daha yoğun araştırmanın ve atfın yapıldığı ancak bir makale kadar da detaylı tartışmalara girilme ihtiyacının duyulmadığı konular bakımından bu gibi platformlar etkili birer yayın aracı olmakta.

Akademiden ziyade uygulamaya yönelik olan ve özellikle yeni tarihli mahkeme kararlarının ya da yeni teknolojilerin etkilerine yer verilen blog yazılarına ise genellikle barolar tarafından oluşturulan bloglarda rastlıyoruz. Bu tarz bloglarda konuya ve/veya hukukçunun meslekteki tecrübesine göre yapılmış alt ayrımlara rastlamak mümkün. Örneğin, hukuk fakültesi öğrencilerinin yazılarına yer veren American Bar Association (ABA) Law Student Division’ın Student Lawyer Blog’u yayın yapmak isteyen kişiyi esas alarak yapılmış bir alt ayırım örneği teşkil ediyor. Konu odaklı yayın yapılmak istendiği takdirde ise ilgili konuya özgülenmiş hukuk bloklarının tespit edilebilmesi önemli. Örneğin, hukuk devletine ilişkin güncel ve uygulamaya yönelik sorunları tartışan blog yazıları bakımından uygun bir platform olarak karşımıza çıkan ABA Rule of Law Initiative Blog, konu esas alınarak yapılmış bir alt ayırımın örneği. Yine ABA bünyesindeki Law Technology Today teknoloji hukuku konusuna özgülenmiş bir blog.

Belirttiğimiz çerçevede uygun blogların saptanması aşamasında doğal olarak ABD hukukuna yönelmiş konularda daha sık yayın yapıldığını göreceksiniz. Ancak bu uluslararası boyuttaki mesleki tartışmalara yer verilmediği veya uluslararası bir hukukçunun ABD hukukunu tartışamayacağı anlamına gelmiyor. 4 Aralık 2020 tarihli paylaşımda görüleceği üzere yabancı bir hukukçunun ABD hukuku çerçevesinde temellendirdiği bir blog yazısı ABD hukuku paylaşımlarının ağırlıkta olduğu bir platformda yer bulabiliyor.

Son olarak bir parantez açarak belirtelim: Kluwer Arbitration Blog gibi, hem platform yapılanmasının (örneğin Wolters Kluwer Hollanda-Amerikalı bir oluşum) hem de blog temasının (uluslararası tahkim) uluslararası nitelik arz ettiği online platformlarda da farklı ülkelerden farkı uzmanlıkları olan hukukçuların görüş ve yorumlarına oldukça sıklıkla yer veriliyor.

2) Blog Yazısının Formatının Belirlenmesi Aşaması

Blog yazıları (görece) kısa olmalarına rağmen konuya üst düzeyde hakimiyet ile konuyu az ve öz olarak aktarabilmeyi gerektiriyor. Bu anlamda basılı bir makaleden farklı olarak daha kısa ve daha az atıflı olsalar da bu yazıların akademik ve referans niteliği devam etmekte. Ele alınan konunun mümkün olduğunca analitik olarak incelenmesi gereği yine gündemde. Bu bağlamda özellikle bilgilendirme amacının ön plana çıktığı hukuk dergilerinin bloglarındaki yazıların daha yoğun atıflı şekilde kurgulandığını görüyoruz. Buna karşılık özellikle meslekte kendini ispatlamış uygulamacılar ile akademisyenlerin görüş ve/veya tecrübelerini aktardığı blog yazılarının ise daha ziyade atıfsız olarak oluşturulması söz konusu olabiliyor.

Bu noktada, özellikle yazma faaliyetinde yeni olan genç hukukçular bakımından blog yazısının ciddi bir araştırmanın ürünü olmasının, gereken derecede referans gösterilerek oluşturulmasının ve akademik yazım kurallarının gözetilmesinin üst düzeyde önemli olduğu vurgulanmalı. Genel itibariyle blog yazıları için tavsiye edilen kelime sayısı 800-2000 arasında olup bu yazıların okuyucu dostu olacak şekilde dizayn edilmesinin avantajları da göz ardı edilmemeli.

3) Blog Yazısının İçeriğinin Belirlenmesi Aşaması (Bu aşamanın 1. aşama ile beraber değerlendirilmesi isabetli olur)

Özgün ve kolay anlaşılır bir blog yazısı başlığı okuyucunun ilgisini çekerek yazıya daha çok erişimi sonuçlayabilir. Buna rağmen yazının okunmaya devam edilmesi ise okuyucunun öğrenmeye merakı sayesinde ya da yardıma ihtiyaç ve/veya ilgi duyduğu bir konudaki içeriği yakalamasıyla mümkün olabiliyor. O halde uzmanlığınız, ilginiz ve birikiminiz doğrultusunda hedef kitlenizin ilgisini çekecek konunun tespit edilmesi de önem arz ediyor.

Ulusal boyutta Türk hukukuna ilişkin konular veya yabancı hukukun Türk hukukuna etkilerinin değerlendirilmesi (örneğin Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü’nün Türk kişisel veri hukuku bakımından değerlendirilmesi) geniş bir okuyucu kitlesi bulabilecekken, uluslararası mecralarda yayınlanması hedeflenen blog yazılarının ele alınan konuyu yerel düzlemden çıkarıp global perspektiften ele alabilmesi önemli. Örneğin uluslararası bir ticari uyuşmazlığa ilişkin yabancı hakem kararının Türkiye’de tenfizi konusu sınır ötesi iş ve işlemlere ilişkin hukuki işleyişin Türk Hukuku ile etkileşimine de değineceğinden hem ulusal hem de uluslararası boyutta ilgi çekici bir içerik olarak nitelendirilebilir. Ayrıca yabancılık unsuru taşıyan ve Türk hukukunun uygulandığı bir tahkim sürecinde verilen bir kararın değerlendirilmesi de yine hem ulusal hem de uluslararası boyutta ilgi çekici olacaktır.

Platformdan bağımsız olarak konu seçiminin güncel tartışmaları içermesi, içerik ve üslubun özgünlüğü de ilgi çekicilik bakımından önemli. Bir konunun güncelliğini ve yayın yapmak istediğiniz dönemde konuya gösterilen ilgiyi öğrenmek günümüz imkânları ile artık çok daha kolay. Örneğin, güncel tartışmalardan haberdar olmak ve ilginizi çeken konulardaki son gelişmeleri öğrenmek için sizin seçimlerinize özgü içerik takibi ve akışı oluşturan uygulamalardan yardım alabilirsiniz.

Bu üçüncü aşama, aşamalar arasındaki en zoru diyebiliriz. Zira teknik adımları takipten ziyade hukukçu olarak birikime sahip olmayı ve bu birikimin doğru yönlendirilmesini gerektiriyor.

4) Blog Yazısının Teslimi Aşaması

Blog yazısı teslim süreçlerinin ayrıntılarının ve bu aşamada izlenecek yöntemlerin tespitine gelince: Kimi bloglar web sitelerinde teslim sürecine ilişkin iletişim metodu ve kurallarını paylaşmakla birlikte kimi bloglarda bu bilgiye rastlamak mümkün olmuyor. Bu gibi durumlarda blog yetkilileri/editörleri ile doğrudan iletişime geçilerek yayın yapma isteğinin açıklanması ve çekingen davranılmaması özellikle uluslararası bloglar bakımından yayın sürecini destekleyen önemli bir etken. Bu aşamaya geldiğinizde beklentilerinizin ötesinde bir rehberlik ve destek ile karşılaşma ihtimalinizin oldukça yüksek olduğunu da ekleyelim.

Yayın yapmak zorlu bir süreç, peki ilk adımı nasıl atabilirim?

Yayın yapmak hangi tarz platformda olursa olsun zorlu bir süreç. Araştırma metodlarına hakimiyet, dil yeterliliği, konu seçimi, yazma teknik ve becerileri vb. birçok hususun FARKLI BİR BAKIŞ AÇISIYLA ve özel olarak değerlendirilmesini, geliştirilmesini, sistemli ve uzun süreli hazırlığı gerektiriyor. Sözü edilen bakış açısının kazanılabilmesi sürecinin ilk adımı olarak, farklı platformlarda yapılan yayınları sistemli şekilde takip etmekle işe başlanabilir. Örneğin ABA Journal web sitesindeki ABA Journal Blawg Directory’de farklı kategoriler altında listelenen, sürekli güncellenen 4500’den fazla sayıdaki hukuki blog arasında mesleki ilginiz/ilgileriniz ve/veya çalışma alanınız/alanlarınızla örtüşecek birçok dijital platformla karşılaşacağınıza şüphe yok.

Devam edecek…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.