Hukuk fakültesinde öğrenci olmak bir ayrıcalıktır. Ancak, birçok hukuk öğrencisi bu ayrıcalığın hakkını ver(e)meden ve verimi yüksek bir hukuk fakültesi deneyimi yaşa(ya)madan mezun olur. Bu talihsiz başlangıcın orta ve uzun vadede meslek hayatına yansıyan olumsuz etkilerini ise hep hisseder.
ÖĞRENMEYİ ÖĞRENEBİLDİNİZ Mİ?
Bu duruma yol açan temel etkenlerin başında öğrenmeyi öğrenememiş olmak geliyor. Anaokulundan itibaren öğrenmek için okula gidiyoruz. İlköğretim, orta öğretim ve lisede sayısız dersler alıyoruz, aktiviteler ve alıştırmalar yapıyoruz, sınavlara giriyoruz. Tüm bu okullardan bir şekilde mezun oluyoruz. Ancak, bu süreçte neredeyse hiç kimse nasıl çalışacağımıza ve nasıl öğreneceğimize ilişkin bize rehberlik etmiyor. Yolumuzu kendimiz buluyoruz ya da bulamıyoruz.
Öğrenci hukuk fakültesine geldiğinde de prensip itibariyle bu durum değişmiyor. Etkili bir oryantasyon sürecinden geçmeyen hukuk öğrencileri, akademik yaşamın işleyişini ve hukuk öğreniminin beklentilerini kendi kendilerine çözümlemek ve anlamak zorunda kalıyorlar. Bu süreçte birçoğu tökezliyor, başarısız oluyor ve birçok fırsatı kaçırıyor.
HUKUK FAKÜLTESİNE UYUMLANMA İYİ YÖNETİLMESİ GEREKEN ÖNEMLİ BİR SÜREÇ
Boston’daki bir hukuk fakültesinde uluslararası öğrencilere yönelik programlardan sorumlu bir dostumla geçen hafta sohbet ederken, bu akademik yılın başında düzenledikleri oryantasyon programından söz açıldı. Hukuk fakültesinde başarının yazılı olmayan kuralları olduğu ve sağlam bir oryantasyon programının yeni öğrencileri bu kurallara ilişkin olarak da yönlendirmesi gerektiği üzerinde hemfikirdik. Oldukça farklı eğitim süreçlerinden ve deneyimlerden geçmiş hukukçular olarak her ikimizin de derslerde not tutmayı ve bu notları verimli şekilde kullanmayı fakülte başarısının yazılı olmayan kuralları arasında birinciliğe yerleştirmemiz ise benim için sohbetin en ilginç kısmı oldu.
VERİMLİ BİR FAKÜLTE DENEYİMİ YAŞAMAK MÜMKÜN MÜ?
Nerede olursanız olun, verimi yüksek bir hukuk fakültesi deneyimi yaşayabilmek elbette mümkün. Kişisel deneyimim ve birbirinden farklı özellikler taşıyan hukuk fakültesi ortamlarında yapmış olduğum gözlemler çerçevesinde, verimi yükseltmenin anahtarının bilgi edinmeye ve edinilen bilgileri kullanmaya ilişkin etkin ve verimli yöntemler geliştirebilmek olduğunu söyleyebilirim. Yine tecrübeyle sabit ki, kişinin öğren(e)mediğini fark ettiği anda vakit kaybetmeden (çalışma yöntemlerine ilişkin) davranış kalıplarını değiştirebilmesi de aynı oranda önemli ve gerekli olabiliyor.
MEVCUT ÖĞRENME YÖNTEMLERİNİZ İŞE YARIYOR MU?
Hukuk fakültesinin birinci sınıfındaki öğrenci, ders kitaplarını tekrar tekrar okuyor, okurken satır altlarını renkli kalemlerle çiziyor, derslerde de anlatılanları kitaptan takip etmeye çalışarak satır altlarını çizmeye devam ediyor. Öğrenci, her hafta neredeyse onlarca saatini bu pasif yöntemler döngüsünde geçiriyor. Bu döngü içinde ilk yarı yılı tamamladığında, ilgili dersin tüm içeriği kendisine artık bildik geldiğinden, gelip çatan vize sınavına oldukça hazır olduğunu düşünüyor. Ancak, içeriğin kendisine tanıdık gelmesiyle, içeriğe hâkim olmak arasındaki farkı ayırt edememiş olmasının bedelini ağır ödüyor.
Örneklediğim öğrenci, belirttiğim yöntemleri uyguladığı hiçbir aşamada gerçekten öğrenip öğrenmediğini de değerlendir(e)miyor. Öğrenme ve öğrendiğini uygulayabilme düzeyini değerlendirebileceği önemli bir fırsat olan pratik çalışmalarda ise soruların “doğru” cevaplarını yazma motivasyonu ile hareket ettiğinden eldeki tek değerlendirme fırsatını da kaçırmış oluyor.
AKTİF ÖĞRENME YÖNTEMLERİ GELİŞTİRMEYE ODAKLANIN
Örnekte yansıtılan durumda olduğunu düşünen bir hukuk öğrencisi neler yapabilir? Öncelikle, pasif öğrenme yöntemlerini aktif yöntemlerle dengelediği bir öğrenme stratejisi geliştirmesi gerektiğinin farkına vararak harekete geçebilir.
Kişiden kişiye farklılık gösterebilse de aktif öğrenme yöntemleri içindeki en etkili yöntemin, yukarıda da belirttiğim üzere derslerde not tutmak olduğunu düşünüyorum.
Kaynakları okumak elbette öğrenme sürecinin vazgeçilmez bir parçası. Ancak, okumanın yanı sıra dersleri takip ederken ders notu tutabilmek de hukuk öğrencileri için son derece değerli bir beceri. Not tutmanın, kısa vadede sınav başarısının sağlanması, uzun vadede de hukuki analiz ile hukuki yazma becerilerinin geliştirilmesi bakımlarından kritik öneme sahip olduğunu söyleyebilirim.
Hangi hukuk kültüründe eğitim alıyor olursa olsun, dersi dinleyen, dinlerken de not tutan öğrenci, içeriğe ilişkin verilen önemli sinyalleri çok daha başarıyla yakalıyor. Dinleme, dinlediğini anlama ve anladığını zaman baskısı altında kendi usulünde not olarak kaydetme işlerini koordineli olarak yürütmek, sadece dinlemekten çok daha etkili ve aktif bir yöntem.
SİZE EN UYGUN OLAN NOT TUTMA TEKNİĞİNİ BELİRLEYİN
Farklı kişiler bakımından farklı teknikler daha iyi sonuç verebilse de uzun süreli tecrübe ve gözlemime dayanarak şunu söyleyebilirim: Kâğıt kalemle not tutmak, dizüstü bilgisayarla not tutmakla karşılaştırıldığında öğrenmeye daha fazla katkı sağlayan bir not tutma usulü. Neden mi?
Bilgisayar klavyesi kullanarak not tuttuğunuzda dinlediğinizi daha hızlı yazıya dökebildiğinizden duyduklarınızı kelimesi kelimesine kaydetme eğiliminiz de artıyor. Oysa fiziksel olarak kâğıt kalemle yazarak not tutarken daha yavaş bir işleyiş var ve etkin not alabilmek için dikkatinizi en yüksek düzeyde tutarak aktarılan fikirlere odaklanmanız ve bunları özetleyebilmeniz gerekiyor.
Kişisel görüşümü paylaştıktan sonra bir kez daha tekrar edeyim: Neticede not tutmak kişisel bir girişim ve önemli olan sizin öğrenme sürecinizde etkili olan yöntemi bulabilmeniz. Sizin için en uygun olan, uyguladığınızda başarılı sonuçlar alabildiğiniz yöntemdir.
HAZIR DERS NOTU SATIN ALMAK AKTİF ÖĞRENMEYİ SAĞLAMAZ!
Her dönemde, o dönemin teknolojik imkanları çerçevesinde derste hocanın anlattıklarının kaydedilip sonrasında yazıya dökülerek “ders notu” hazırlanması söz konusu olur. Bu “ders notları” ne yazık ki hiçbir dönemde aktif öğrenmeyi sağlamak ya da öğrenmenin etkinliğini arttırmak anlamında işe yaramazlar. O halde esas olan, bir çalışma malzemesi olarak ders notunu edinmeniz ve/veya bulundurmanız değil; ders notu tutmayı konuya ilişkin içeriği öğrenmede aktif bir yöntem olarak kullanabilmeniz. Dersleri takip edip ders notunuzu bizzat tutuyor ve hem not tutarken hem de ders sonrasında notlarınızı düzenleyip geliştirirken öğreniyor olmalısınız.
Bu çerçevede ders sırasında ve sonrasında neler yapabileceğinize bakalım:
I- DERS SIRASINDA:
*Mümkün olduğunca kapsamlı ve insicamlı notlar tutmaya çalışın. Kapsamlı ve insicamlı not tutabilmek demek, bilgiyi hızla süzgeçten geçirip layıkıyla sistemleştirerek özünü yansıtabilmek demektir. Bu, ilk başlarda kolay olmasa da giderek geliştirebileceğiniz bir beceri. Bu becerinin gelişmesi yukarıda da ifade ettiğim üzere hukuki analiz ve yazma becerinizin de gelişmesi anlamına geliyor. Kapsamlı ve insicamlı not tutabiliyor olmak aynı zamanda iyi bir dinleyici olmayı da gerektiriyor. Not tutarken, hukukçular bakımından önemli yüksek olan dinleme becerinizi de zaman içinde geliştirmiş olacaksınız. Sözün özü, ders notu tutma konusunda ustalaştıkça, hayati önemi haiz birçok mesleki beceriniz de parlayacak.
*Dinlediklerinizi aynen duyduğunuz şekilde değil, önemlilerini ayıklayarak ve kendi sözcüklerinizle yazmaya çalışın. Bu da halihazırda bildikleriniz ile o anda öğrenmekte olduklarınız arasında bağlantılar kurabildiğiniz anlamına gelir. Dersin hızlı akışında o anda incelenen konunun diğer tüm konu ve kavramlarla ilişkisini kuramasanız bile, notlarınızı revize ederken bu perspektiften de düşünerek bağlantıları tesis etmeyi ihmal etmeyin.
*Ne söylendiği kadar nasıl söylendiğine de dikkat edin. Hocanızın “önemli” vurgularını yakalayabilmeniz son derece önemli! Dersin kapsam ve içeriği ile hocanın tarzına aşina oldukça bu anlamda işiniz kolaylaşacaktır. Dersi düzenli takip etmeniz, tuttuğunuz notların kalitesini de yükseltir.
*Derste vurgulanan önemli ayrıntıları ve verilen örnekleri, mümkünse bunların diğer konularla ilgisini de kurarak not almaya çalışın. Öğrenme gerçekleşirken konuya ilişkin fikirlerin örnekler sayesinde kafanızda netleşebileceğini unutmayın.
*Notlarınızı düzenli olarak ve bir sistem içinde tutmaya çalışın. Konuyu yeni öğrenen bir kişi için sistemli not tutabilmeyi kolaylaştırabilecek iki şeyi belirteyim: İlki, derse hazırlıklı şekilde, yani o derste işlenecek konuların ilk okumasını yapmış olarak gelmek. İkincisi ise, hocanın dersin başında o derste anlatılacak konuların çerçevesini ortaya koyması. Ders anlattığım dönemde konunun çerçevesini tahtaya çizmenin ya da slayta yansıtmanın not tutan öğrencinin verimini büyük oranda arttırdığını bizzat gözlemlemiştim. Dersin başında hocanızdan böyle bir çerçeve çizmesini istemek sistemli not tutmanızı son derece kolaylaştırabilir.
*Ders sırasında (ya da sonrasında) önemli kavramları/anahtar kelimeleri ve ilgili soru ve sorunları not sayfalarınızın kenarına not düşmeye (yani derkenar etmeye) ve konular/kavramlar arası ilişkileri özet şeklinde kaydetmeye çalışın. Bunu sağlayabilmek bakımından, çalakalem not almak yerine, kullandığınız not kağıdını buna uygun olarak düzenlemenizi tavsiye ederim. Aşağıda, bu düzenin sağlanmasına ilişkin somut bir öneride de bulunacağım.
II- DERSTEN SONRA:
*Tuttuğunuz notların üzerinden geçin. Ders notlarının değerini asıl belirleyen, onları not tutma aşamasından sonra nasıl kullandığınızdır. Revize etme aşaması, hem zaman baskısı altında not tutarken yapmış olabileceğiniz hataları görüp düzeltmenizi hem de (yukarıda belirttiğim konular ve kavramlar arasındaki bağlantıları kurmada olduğu gibi) bazı kısımları geliştirmenizi sağlayacaktır. Düzeltme ve geliştirmeyi, not tutmanızın üzerinden fazla zaman geçmeden yapmalısınız. Ders notunu tuttuktan sonraki ilk birkaç gün içinde yapmanız, not tutarken başlayan öğrenmenizi pekiştirecektir. Sınav dönemine kadar beklemeyi tercih ederseniz öğrenme sürecinizi neredeyse sıfırdan yeniden başlatacağınızı vurgulamak isterim. Sadece not tutmakla yetinmeyin, notlarınızı verimli ve zamanlı şekilde kullanın!
Ders notlarınızın sistemli şekilde revize edilerek geliştirilmesi bakımından işinizi oldukça kolaylaştıracağını düşündüğüm, CORNELL not tutma tekniğinden (The Cornell Method) yararlanmanızı da tavsiye ederim. Bu tekniğin, ezber yapmayıp, edindiği bilgileri sentezleyerek somut olaya uygulayabilmesi (bkz. 1 Mayıs 2021 tarihli paylaşım) esas olan hukuk öğrencileri bakımından son derece başarılı bir not tutma/öğrenme yöntemi olduğu kabul ediliyor. Başlangıçta uygulaması zorlu görünse de, bir kez alıştıktan sonra öğrenme ve düşünme sisteminize olumlu katkısını fark edecek, zahmete değdi diyeceksiniz. Organizasyona her zaman özel önem verin!
Not tutmak için kullanacağınız herhangi bir kâğıdı (aşağıdaki örnekte olduğu gibi) CORNELL not tutma tekniğine uygun olarak üç ana kısımdan oluşacak şekilde düzenlemeniz mümkün. Bunlardan sağdaki sütunu ders sırasında not tutarken, soldaki sütun ile sayfa altındaki özet kısmını ise ders sonrasındaki revizyon/çalışma aşamasında kullanacaksınız. Cornell not tutma tekniğine ilişkin ayrıntılara basit bir internet aramasıyla ulaşabilirsiniz.
*Sınav öncesinde notlarınızı yeniden sistematize ederek ihtiyacınıza göre farklı formatlarda sınav hazırlık tablolarına ve/veya çalışma kartlarına dönüştürün. Bunu yaparken kendinize aşağıdaki soruları yeniden sorun:
* Bu konu/kavram neden önemli?
* Diğer konu/kavramlarla nasıl bir ilişki içinde?
* Diğer konu/kavramlardan hangi bakımlardan farklılık gösteriyor?
* Bu konu/kavramla ilgili kavrayamadığım ya da bağlantı kuramadığım şeyler var mı?
Bunlar ve benzeri sorular eşliğinde notlarınız üzerinden her geçişinizin ve her yeniden yazma faaliyetinizin hem öğrenmenizi hem de not tutma tekniğinizi geliştirdiğini göreceksiniz.
HUKUK FAKÜLTESİNE UYUMLANMA SÜRECİNİZİ KOLAYLAŞTIRACAK
FARKLI KAYNAKLARDAN YARARLANIN
Hukuk fakültesine uyumlanma sürecindeyseniz, bağımsız öğrenme tarzının içselleştirilmesinin önemini vurguladığım 6 Temmuz 2021 tarihli paylaşım ile hukuk fakültesine yeni başlayanların oryantasyonunu kolaylaştıracak somut önerilere yer verdiğim 7 Ekim 2022 tarihli paylaşımı, yukarıdaki tespit ve önerilerimle birlikte değerlendirmenizin faydalı olabileceğini de hatırlatmak isterim.
VERİMLİ BİR FAKÜLTE DENEYİMİ İÇİN ÖĞRENME SÜRECİNİZİ YÖNETİN
Her zaman söylediğim gibi, öğrenme sürecinizi yönetme sorumluluğu size ait.
Derslere hazırlıksız gidip, ders esnasında kafanızda binlerce farklı düşünce gezinirken telefonunuzla oynayıp, sınav öncesinde de kampa girerek kitaplarınızın ya da hazır satılan ders notlarının sayfalarını yırtılana kadar çizmeye devam edebilirsiniz.
Ya da farklı bir şey yapar, hazırlık yaparak gittiğiniz ve dikkatle dinlediğiniz derslerde nitelikli notlar tutar, notlarınızı revize ederek tekrar tekrar değerlendirir, öğrenmenizi sair aktif öğrenme teknikleriyle de destekleyerek her bakımdan verimi yüksek bir hukuk fakültesi deneyimi yaşayabilirsiniz.
Seçiminizi, hukuk öğrencisi olma ayrıcalığının hakkını verecek şekilde yapmanız dileğiyle…